Zaim politik ve polisiye olaylar zincirine araya serpiştirilmiş ebru sahnelerindeki “saflık” söylemi üzerinden tasavvufu ve metafor hüviyetine bürünen görüntü oyunlarını ekliyor. Son olarak ise dönemin siyasi rüzgarıyla yelkenlerini şişirip popülist dilin nimetlerinden faydalanıyor. Bu arayış, bu karmaşa hali filmin dinamizmini zedeliyor.