WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

Yıldıztepe: Toplumsal ve Ruhsal Alacakaranlıkta Bir Gerilim

Kılıçoğlu Ailesi, bir zamanların şen varsılları geride bırakmış tüm dünya nimetlerini, İstanbul’u terk edip ıssız bir kasabaya daha doğrusu kasabanın da kırsalına göçmüşler. Bir tersine göç bu… Tersine ve amansız… Taşı toprağı altın İstanbul’dan taş topraktan ibaret Anadolu’ya bir göç…

Son “Marksist Şaka” Olarak Seremoni Filmi

Chabrol “son Marksist” filmde neye inanmak isterseniz ona inanabilirsiniz diyor sanki. İster yaşatan kiliseye inanın ister öldüren kiliseye! İster smokine inanın, ister av tüfeğine… Yahut ister okunan kitaplara, ister vurulanlara… Size kalmış!

Bir Amerikan Kabusu: I’m Thinking of Ending Things

Kaufman’ın filmi iddia ediyorum ki ülkemizde birçok makale ve teze konu olacaktır. Başlıkları şimdiden hayal edebiliyorum. “Jake’nin evine Lacancı bakış” , “Jake’nin çocukluk odasında Freudyen karyola altları”, “Zincire vurulmuş bodrum, ego-süperego”. Bitti mi? Bitmedi! “Gösteri dünyası ve buzulun zorbalığı” diye bir makale de yazılabilir. Guy Debord’un pasajları kardan kapanan yollara tuz niyetine serpilebilir.