Belgeselde insanın ezelden beri en temel duyularından olan dokunma duyusu bir kez daha yönlendirici bir vasfa bürünüyor ve ahtapotun kollarıyla Foster’ın elini sarması aralarındaki iletişimi seyirciye geçiriyor. Bu sahneden itibaren o temasla özdeşleşiyor ve Foster’ın yalnız duygularına değil bir anlamda hareketlerine de ortak oluyoruz.